Uzun süreden beri üzerinde çalıştığımız, Hüseyin bin Ali el-Vâiz el-Herevî el-Kâşifîye ait olan ve İsmail Ferruh Efendi tarafından genişletilerek Türkçeye tercüme edilen Mevâkib Tefsîri nihayet tamamlandı ve okuyucularımızın istifadesine sunuldu. Daha ziyâde Tefsîr-i Mevâkib adıyla şöhret bulan bu eser, Hüseyin Vâiz el-Kâşifîye (v. 910/1504) âit olan el-Mevâhibül-Áliyye adlı tefsîrin Türkçeye tercümesidir. Kemâleddin Hüseyin b. Ali el-Vâiz el-Herevî el-Kâşifînin Farsça yazdığı el-Mevâhibül-Áliyye Fî Tefsîril-Kelâmir-Rabbâniyye orijinal adlı bu tefsîri Türkçeye ilk tercüme eden, Mevlânâ Hakîmüddîn İdrîs el-Bitlisînin oğlu Ebûl-Fazl Mehmed Efendidir (974/1567). Bunun bir nüshası Süleymaniye (Esad Efendi) Kütüphânesindedir.
Hâcegân-ı Dîvân-ı Muallâ erkânından Ortaköylü İsmâîl Ferruh Efendi tarafından yapılan ikinci tercümesi, elimizdeki nüshadır. Esere bazı şerhler yaparak, gerekli gördüğü yerlerde et-Tıbyân, Beydavî ve Zemahşerî tefsîrleri ile Házin Tefsîrinden istifâde ederek genişleten İsmâîl Ferruh Efendi, Mevâkib ismini vererek neşretmiştir. İlk nüshaları el yazımıdır. Tersâne Anbar Âmirliği tarafından İstanbulda 1282/1865, 1320/1902, 1323/1905 târîhlerinde basılmıştır. Aslen Kırımlı olan mütercim, Tersâne Anbar Emînliği, Londra sefirliği, defterdarlık görevlerinde bulunmuştur. Daha sonra görevinden uzaklaştırılmış ve Kadıköyde ikámete mecbûr edilmiştir. 1256/1840ta vefât etmiştir. Kabri, bugünkü Yıldız Sarayı bahçesine katılmış olan Yahya Efendi Dergâhı bitişiğindeki mezarlıktadır.
Okuyunca da görüleceği gibi, bu eserin muhtevâsı, uzun meâl-kısa tefsîr şeklinde özetlenebilir. Ağdalı bir Osmanlıca ile kaleme alınan âyet meâlleri, sebeb-i nüzûller ve değişik sahîh rivâyetlerle takviye edilmiştir. Alınan rivâyetler, diğer muteber tefsîrlerle (Râzî, Kurtubî, Taberî, İbn-i Kesîr, Elmalılı ve yer yer Seyyid Kutub ile) karşılaştırma yapılarak teyîd edilmiştir.
Gayret bizden, tevfik Allahtandır.