İBN KESİR
(700-774 h / 130I-1373 m)
ve TEFSİRİ
Hafız İsmail bin Ömer bin Kesir bin Dav bin Der el-Kureşi el-Busravi ed-Dımeşki eş-Şafii.
İbn Kesir diye tanınır, lakabı İmadüddin, künyesi Ebul-Fidadır. Hadisçi, müfessir, tarihçi ve fakihtir. Şam yakınında Busranın Cendel kasabasında doğdu. Sonra yedi yaşında biraderi ile beraber Şama gitti. Orada eğitim gördü ve yetişti. Şaban ayında orada vefat etti. İbn Teymiyenin yanında Sufiler mezarlığına defnedildi.
İbn Kesir pek muteber bir alimdir. Birçok ilimlerde adeta mütebahhir (derya gibi) idi. Tefsirde, hadiste eşi yoktu. İbn Şahneden ve İshak Amididen hadis dinledi; Burhan Fezariden, İbn Teymiyeden ve daha birçok meşhur alimlerden fıkıh ve diğer dersler almıştır. Kendisinden de İbn Hacer Askalani gibi meşhur zatlar ders almışlardır (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi, 2 / 570, madde, 255).
Asrında ilmî riyaset kendisinde idi. Hadis metinleri ezberinde idi. Hakkında istihzarı kesir, nisyanı kalil (ezberi çok, unutması yok) denilmiştir. Kendisi hadis hafızı idi. Hafız; metin ve senedleriyle yüz bin hadisi bilip ezberlemiş olan, bunların ravilerini, hayat hikayelerini ve cerh ve tadil (kritik) yönleriyle bilen hadis alimi demektir. Bunu elimizdeki tefsirinde ve Camiül-Mesanid adlı eserinde açıkça görmekteyiz. Daha hayatta iken eserleri büyük rağbet görmüş, günümüze kadar elden ele dolaşmıştır. Özellikle tefsirinin tahkikli ve tahkiksiz onlarca baskısı yapılmıştır.
Eserleri:
1-Camiül-Mesanid ves-Sünen. Kütüb-i Sitte ile dört Sünenin (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei ve İbn Mace) hadislerini bir araya getirmiştir. Hadis metinlerini senedli olarak ihtiva eder, sekiz cilttir. Salih Ahmed et-Tavil bunun üzerinde 1985 yılında Medine-i Münevverede doktora yapmıştır. Bunun tahkikli basımı başlamış ve dört cildi çıkmıştır.
2-et-Tekmîl fi Marifetis-Sikati ved-Duafai vel-Mecahîl. Beş cilttir. Hadis ravileri hakkındadır. Önemli bir tabakat kitabıdır.
3-el-Bidaye ven-Nihaye. On cilttir. Tarih-i Kamil tarzında olup 738 hicri yılına kadar olan vakaları kaydetmiştir. 14 cilt halinde basılmıştır. Aslında bu, el-Bidaye kısmıdır. En-Nihaye kısmı da iki cilt halindedir. Bu son iki cilt ahir zamanda vuku bulacak fitne ve hadiselerden bahsetmektedir. Katip Çelebi bu kitap hakkında şu bilgileri vermektedir: Bunu yazarken kitaba, sünnete dayanmıştır. Geçmiş zamanları anlatmaktadır. Rivayetlerin doğrusunu, yanlışını, İsrailiyat ve saireyi ayırmıştır. Hicretten sonrasını sırasıyla yıllara göre vermiştir. Bedreddin Ayni onu Tarihül-Bedrde özetlemiş, İbn Hacer de onu kısaltmıştır. Mahmud bin Muhammed bin Dilşad tarafından da Türkçeye çevrilmiştir. Ziriklinin elindeki bir nüshanın sonunda elyazısıyla şöyle bir icazeti vardır (el-Alam, 1 / 320):
Eceztühüm ma kad suiltü, bişartihi
Ve katibuhu İsmail İbn Kesir.
(Şartına riayet etmekle nakli için onlara icazet verdim.
Yazan: İsmail bin İbn Kesirdir).
4-Buhari Şerhi. Tamamlayamamıştır. Bu tefsirde ona çok göndermede bulunmaktadır.
5-Tabakatul-Fukaha eş-Şafiiyye. Kendi hayatta iken bir yazması (749) Şestrbiti kütüphanesinde bulunmaktadır.
6-el-İctihad fi Talebil-Cihad. Yazma halindedir. Katip Çelebinin ifadesine göre bunu Frenklerin İyas kalesini kuşatmaları üzerine Emir Mencik için yazmıştır.
7-İhtisaru Ulumil-Hadis. Aslı Ebu Osman eş-Şehrizuri İbn Salahın Mukaddimesidir. Usûl-u Hadise dairdir. Ahmed Muhammed Şakir tarafından el-Baisül-Hasis ila Marifeti Ulumil-Hadis adıyla basılmıştır.
8-İhtisaru Siyreti- Nebeviyye. Bu da el-Fusul fi İhtiyari Siyretir-Resul adıyla tahkikli olarak basılmıştır.
9-Zikrü Mevlidi Resulillah sallallahu aleyhi ve sellem ve Radaihi. Efendimizin mevlidine dair bir risaledir. Bu konu ile ilgili rivayetleri vermiş, daha çok siyret kitaplarına dayanmıştır. Bu da Şamda 1407 / 1987 yılında tahkikli (edisyon kritik usulü ile) basılmıştır.
1-Tefsirül-Kuranil-Azim. Tercümesini yaptığımız bu eser. Bu adı ve çağrışımlarını iyi anlayabilmek için kelimelerine bakalım: Kuran, tefsir, hadis (çünkü bu, hadislere göre bir tefsirdir).
Kuran: Peygamberimiz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve selleme indirilen, Mushaflarda yazılan, okunması ile ibadet edilen ve benzeri yapılamayan kelamdır.
Hadis: Hazreti Peygamberin sözleri ve onunla ilgili bütün haberlerdir. Daha açıkçası şöyledir: Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme nisbet edilen her türlü söz, fiil, takrir ve halleridir.
Tefsir: Kuran-ı Kerimdeki kelimelerin, ayetlerin mazmunlarını (içeriğini) hükümlerini, kıssaları, muhkem ve müteşabih olanlarını, nasih ve mensuhlarını ve nüzul sebeplerini kendilerine açıkça delalet eden lafızlar ve tabirler ile izah etmektir.
İşte bu tefsirde bütün bunlar en mükemmel şekilde yerine getirilmiştir. Önce ayetler yine ilgili ayetlerle açıklanmıştır. Çünkü Kuran-ı Kerimin bazı ayetleri bazı ayetlerini izah ve tafsil eder. Bu cihetle mücmel ve muhtasar ayetlerin güzelce anlaşılması için o husustaki mufassal ayetlere müracaat edilir. Bu suretle de Kuran-ı Kerimin bazı ayetleri bazı ayetlerini tefsir etmiş olur. Bu da tefsirin her yerinde açıkça görülür.
Hadislerle tefsirine gelince, zaten kitabın baş özelliği budur ve kategorisinin (mesur tefsirin) gereği de budur ki o da hadis ve bilhassa üçüncü asra kadarki nakillerle tefsir etmektir.
Bu da tefsirin her yerinde görülür. Ayeti tefsir etmek için ilk müfessirlerden nakiller yapılır, hadisler ve eserler getirilir. O kadar çok hadis ve nakil getirir ki insan hayret eder ve artık yeter diyecek hale gelir. Bu uzatmaya kendisini şöyle mecbur tutar, der ki, bir meselenin izahı için ne kadar bilgi ve görüş lazımsa onlar verilmeli ve mesele vuzuha kavuşturulmalıdır. Aksi takdirde büyük bir kusur işlenmiş olur.
Katip Çelebi de bu konuda bize şu bilgileri vermektedir: İbn Kesir tefsiri on ciltlik büyük bir eserdir. Hadislerle ve sahiplerine dayalı nakillerle tefsir etmiş, gerektiği yerde cerh ve tadil ilmine göre kritik yapmıştır (Keşfuz-Zunun, 1/439).
Katip Çelebinin de, hacimli dediği bu eseri, Mısırlı Ahmed Muhammed Şakir beş cilt halinde özetlemiş ve ona Umdetut-Tefsir anil-Hafız İbn Kesir adını vermiştir. Kitap ayrıca Üstad Şeyh Muhammed Nesib Rifai (ölümü, 1413 / 1992 m) tarafından da Tefsirül Aliyyil Kadir Lihtisari Tefsiri İbn Kesir adıyla kısaltılmıştır. Günümüzde de Muhammed Ali es-Sabuni tarafından üç cilt halinde ihtisar edilmiştir.
Dr. Subhi Salih de tefsirimizin şu özelliklerini belirtmiştir: Bu; sahabe, tabiin ve tebe-i tabiine kadar uzanan mesur tefsir türündendir. Bu çalışma, İbn Cerirle başlamış, İbn Kesir ise onu birçok yönden geçmiştir. Çünkü senetlere çok dikkat edilmiş, basit bir ibare kullanılmıştır. Fikirler gayet açıktır (Mebahis fi Ulumil Kuran, s. 290-291). Biz de bu basitlik özelliğini kaybetmemek için tercümemizde açık bir dil kullanmaya gayret ettik.
Bizim bu tercümemiz, orijinal olup kısaltma da değildir, üzerine ilaveler yapılmış da değildir. Tercümemizin bu haliyle şu özellikleri vardır: Tam metindir. Arapça beyitler atlanmaksızın dikkatlice tercüme edilmiştir. Rivayet zinciri atılmamıştır. Ravilerin adlarının zikredilmesinden bereket umulmuştur. Hadisler de tahriç edilmiştir.
Son olarak tefsirin özelliklerini yedi madde halinde sıralamak mümkündür:
1-Ayetler tefsir edilirken naslara dayanması.
2-Ayeti önce genel olarak manalandırıp sonra çeşitli görüşleri açıklaması.
3-Ayetten hükümler çıkarırken sebeb-i nüzulü beyan etmesi.
4-Hadis ve eserleri verip ravilerini ve kaynaklarını göstermesi.
5-Görüşleri beyan edip uygun olmayanları reddetmesi ve bunlar arasında tercih yapması.
6-Nasih ve mensuhu zikretmesi.
7-Ehl-i kitaptan ve israiliyattan uzak durması.
Gerek senetler zikredilirken ve gerek hadisler tahriç edilirken bol miktarda hadis kritiği terimlerini kullandığı ve amel bakımından gerekli olduğu için, kitabın başına hadis ıstılahları sözlüğü koymak zorunluluğu hasıl olmuştur.
Bu duygularla bu naçiz çalışmamızdan bizi, okurlarımızı ve bütün emeği geçenleri yararlandırmasını Yüce Mevlamızdan niyaz ederiz.
Doç. Dr. Abdülvehhab Öztürk