Bu zamana kadar toplanan 50.000 küsur belgeden istifade ile hazırlanması planlanan ARŞİV BELGELERİ IŞIĞINDA BEDÎÜZZAMAN SAİD NURSÎ VE İLMÎ ŞAHSİYETİ isimli kitabın ilk cildi yayınlandı. 1160 sayfa olan eser, BedÎüzzamanın doğumundan 1918e kadar olan hayatını anlatıyor.
Belgelerle Bediüzzamanın hayatı yayınlandı
Prof. Dr. Ahmet Akgündüzün kaleme aldığı Arşiv Belgeleri Işığında BedîüzzamanSaid Nursî ve İlmi Şahsiyeti adlı eserin ilk cildi, Osmanlı Araştırmaları Vakfı tarafından yayınlandı. 1160 sayfa, ansiklopedi boyunda ve dört renkli olarak basılan eserde, Said Nursînin hayatı belgeler ışığında yeniden ele alınıyor.
Bu eser, bir giriş ve 8 bölümden oluşmakta ve 1878-1918 yılları arasındaki Bediüzzamanın 40 yıllık hayatı ele alınmaktadır.
GİRİŞte öncelikle Cumhuriyet neslinin Bediüzzamanı ve Osmanlı Tarihinin son 40 yıllık dönemini yanlış bilmelerinden hareketle, konuyla alâkalı kaleme alınan Tarihçelere nazar edilmiş ve Eşref Edib Beyin Bediüzzamanın mesleği ve dâvâsı ile alâkalı iki makalesi de kitaba alınarak, kitabın çerçevesi çizilmiştir.
BİRİNCİ BÖLÜM (1878-1885): BEDÎÜZZAMAN SAİD NURSÎNİN DÜNYAYA TEŞRİFİ başlıklı bu bölümde, Bedîüzzamanın yaşadığı bölgenin tarihî ve coğrafî sınırları çizildikten sonra tartışmalı olan doğum tarihi, Isparta ile alâkası, onun kullandığı yahut ona isnad edilen Bedîüzzaman, Kürdî ve benzeri ünvanlar ve kıyafeti konusundaki bilgiler vuzuha kavuşturulmuştur.
İKİNCİ BÖLÜM: BEDÎÜZZAMAN SAİD NURSÎNİN SOY AĞACI başlığı atılan bu bölümde, Bedîüzzaman hem Hasanî yani Şerif (Babası tarafından Hz. Hasan neslinden) ve hem de Hüseynî yani seyyid (Anne tarafından Hz. Hüseyin neslindendir) olduğu; Osmanlıda Hz. Hasanın soyundan gelenlere şerîf, Hz. Hüseyinin soyundan gelenlere ise seyyid dendiği; Sâdât-ı Hıyâliyyîn (Hıyâl Seyyidleri) baba tarafından Bedîüzzamanın dedeleri olup Bedîüzzamanın Abdülkadir-i Geylaninin öz be öz torunu olduğu; Bedîüzzamanın Anne Tarafından soy ağacı Hadîd Seyyidlerine (Sâdât-ı Hadîdiyyîn) dayandığı ve bunların Hz. Hüseyinin torunları olduğu üzerinde durulmuş ve bütün itirazlara belgelerle cevap verilmiştir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM (1885-1907): BEDÎÜZZAMAN SAİD NURSÎNİN TAHSİL HAYATI başlıklı bu bölümde, Bedîüzzamanın iki ayrı hoca ve iki ayrı âlimler silsilesinden iki icazetname aldığı; Said Nursînin Bedîüzzaman = Zamanının eşsiz âlimi ünvanını almasına sebep, eski medreselerde okutulan 26 ilme ait 90 kitabı ezberleyerek bütün bu ilimlere vukuf peyda etmesi olduğu; Bedîüzzamanın hıfz ettiği bu 90 kitap içinde, âlet ilimleri denilen 12 ilim, şerî ilimler denen hadis, tefsir ve fıkıh gibi ilimler bulunduğu üzerinde bulunmuştur.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM (1907-1910): BEDÎÜZZAMANIN İSTANBULA GELİŞİ başlığı altında, hürriyet ve eğitim maksatlı İstanbula gelişi, Sultan Abdülhamid, 31 Mart Hadisesi, İttihad terakki ile olan ilişkileri ve Osmanlı Devletinin gündeminde olan Anayasa, Devlet-Din Münasebetleri, Avrupa Hukukunun iktibası tartışmaları ve kısaca Osmanlı Devletinin en acı günleri demek olan bu tarihler arasında Osmanlı Devletinin karşılaştığı siyasî, idarî, hukukî ve ilmî problemler ve Bedîüzzamanın bunlara olan çözüm teklifleri belgelerle anlatılmış.
BEŞİNCİ BÖLÜM (1910-1911): BEDÎÜZZAMANIN İSTANBULDAN TİFLİS, VAN VE ŞAMA UZANAN ŞARK SEYÂHATİ başlığı altında, Bedîüzzamanın İttihad Terakkinin yanlışları neticesinde dağılma tehlikesi geçiren Osmanlı Devleti için yapıcı gayretlerde bulunduğu dönem olup, Kürtlerin Reçetesi de denilen Münâzarât adlı eseriyle Doğudaki ayrılıkçı fikirlere nasıl cevaplar verdiği ve Âlimlerin Reçetesi de denilen Muhakemat adlı eseriyle de sıkıntıya düşen İslâm Medreselerine yol gösterdiği ve Şam Emeviye Camiinde okuduğu hutbe ile İttihad-ı İslâmın temellerini attığı bütün açıklığıyla ortaya konmaya çalışılmış.
ALTINCI BÖLÜM (1911-1914): BEDÎÜZZAMANIN İKİNCİ İSTANBUL SEYÂHATİ VE MEDRESETÜZ-ZEHRÂ PROJESİ başlığı altında, Bedîüzzamanın Sultan Reşad ile birlikte resmen katıldığı Rumeli Seyahati ve Medresetüz-Zehra projesi özellikle zikredilmiş. Bedîüzzaman Hazretleri bu seyahatı şahâneye refaketinin ve Kosovaya kadar Padişahla beraber gittiğinin ve orada hem Sultan Mehmed Reşada hem İttihâdçıların ileri gelenlerine; Kosovada yaptırılması plânlanmış olan Üniversite dolayısıyla; şark vilâyetlerinin daha çok böyle bir Dârül-Fünûna muhtaç olduğunu anlatmıştır. Medresetüz-Zehranın ne zaman kurulmasına karar verildiği, kuruluş gerekçeleri ve kısacası konuyla alâkalı meseleler belgeler ışında vuzuha kavuşturulmuştur.
YEDİNCİ BÖLÜM (1914-1918): BEDÎÜZZAMANIN YENİDEN ŞARKA DÖNÜŞÜ, I. DÜNYA HARBİNE KATILIŞI VE ESÂRET YILLARI başlığı altında, Bedîüzzamanın Gönüllü Alay Komutanı olarak Erzurum, Bitlis ve özellikle de Hizan cephelerinde savaşa katıldığı ve Ruslar tarafından esir alınarak Kosturmaya kadar götürüldüğü ve 1918 yılının başlarında firar ederek İstanbula gelişi belgelerle açıklanmış.
SEKİZİNCİ BÖLÜM: BEDÎÜZZAMANIN BU HAYAT SAFHASI İLE ALÂKALI İLÂVE BİLGİ VE BELGELER başlığı altında, evvela Cumhuriyet neslinin ve özellikle de 1990lı yıllara kadar Türk siyasetçi ve devlet adamlarının Bediüzzamanı hiç tanımadıklarını gösteren Menderes Hükümetinin bakanlarından Ethem Menderese ait orijinal bir rapor; bazı çevrelerin Risale-i Nurlarda tahrif iddialarına verilen cevaplar ve bu tip müfterileri susturmak için hakkında dedikodu yapılan üç kitabın (Münâzarât, Divan-ı Harb-i Örfî ve Nutuk) aslı ve benzeri konular açıklanmış.